Film başlıyor. Ruhu okşayan sanatsal bir büyü renkli sis dalgaları halinde beyaz perdeden çıkıyor ve derideki gözeneklerden içeri sızıyor. Gözlerinizi açtığınızda hissettiğiniz şey, bir dünyaya, sizinkine değil, yeni dahil edildiğiniz bir evrene geçtiğiniz.
Sizi sıkı bir görsel şölen bekliyor.
Tüccar gibi izlemeyin, mayası Bakır.
Çok enfes bir film. Miller yapmış yapacağını. Son derece olumsuz eleştiriler okuyarak gitmeme rağmen (atom önyargı); çıktığımda etrafa “THIS// IS// SPARTAA!!!” diye bağırarak tekmeler savuruyordum. İçimdeki pek açığa çıkmasına izin ver(e)mediğim Mars gezegeni etkisine hitap ediyordu film. İçimdeki savaşçıya, mayası Gümüş.
Onur, şeref gibi değerler; hayatın hayat olmasının kaçınılmaz acısının kaçınılmaz olarak biriktirdiği kan ve insanın doğası olarak vahşet, bunların erdemli bir kelimeyle dışarı çıkarılmasını öğütleyen cesaret. İnsan doğası sorunsalına geri dönüyorum. İçimdeki bilgeye. Mayası Altın.
Burası Sparta.
***
Toprak! Teslim et bağrındakilerden, dışarı
Spartalı şehitlerimizden bir kalıntı
Yeter üçyüz devin üç tanesi
Yaratmak için yeni bir Ateş geçidi
Lord Byron, Don Juan:Canto The Third. Çev:Oxy
http://www.geocities.com/~bblair/canto3.htm
Resim : http://spartanwarband.com/albums/modernart/Thermopylae.jpg
post: 08.03.2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder