9 Nisan 2014 Çarşamba

Altıağustosikibinonüç

Eskiden olsa, tarihi yazıyla başlayan bir metin görsem, bilimkurgu romanı okuyor gibi hissederdim. O zamanki "gelecek" içinde yaşıyor olmak.. zaman geçerken zihin hep hiç gelmeyecek bir gelecek kavramına takılı olduğundan, geçmişte ütopik gelen kavramlar bugünün gerçeği olmasına rağmen, hala o hiç gelmeyecek gibi olan geleceğe dönük bir heyecan duyuyor oluyorsun..bana olan da bu.
-bunun bir önemi yok.

Bahçe

Büyümek için oyun bahçesini yakacak kadar cesur...
Olabilmeyebileceği için  hapis.

Koleksiyoncu/İlüzyon

Tüm insanların aşkını toplayıp saklayabileceği cam bir bedeni var sanıyor.
İnsan ruhunun gönüllü tek esareti.
Sahip olabileceği tek şeyi kaybetmiş bir beden.. kendi ruhunu..

Zan

Bazen Tanrı homurdanarak boka batırdığım işleri yoluna sokmak için işi gücü bırakıp benimle ilgilenmek zorunda kalıyormuş gibi geliyor.

Çürük

Gece yarısını az geçe, çılgın gibi yağan bir yağmurun pervazla korunan kurtarılmış bölgelerinden birinde yazmak kadar zevkli bir şey olamaz. Yağmur, içimde sıkışan ne kadar soru işareti varsa saydamlaştırıyor.Şu an için.
(...)
Atlısının geleceğine duyduğu güven ile zamanın nasıl geçtiğini farketmeyen beyaz bir cadıya mı dönüşeceğim? "Sen uzun cümlelerin efendisisin" diyen Kart Mecnun'a selam olsun. Karanlıkta karaladığımı görünce ışığıyla ruhumu aydınlatan yıldırımlara da... Gökkuşağı köprüsünün kokusuyla yıkanıyorum, gözlerimi kapadığımdandır, çürüyorum...

Başlangıç

Zihnin Pijama Hali; uyurkenki sınırsız zihinsel potansiyel ile uyanıkkenki bilincin bir kısmının işin içine bir parça dahil olmasıyla oluşan zihin durumu.

Zihnin uyku hali, ama tam uyumamış. Uyanık da değil.