9 Nisan 2014 Çarşamba

Çürük

Gece yarısını az geçe, çılgın gibi yağan bir yağmurun pervazla korunan kurtarılmış bölgelerinden birinde yazmak kadar zevkli bir şey olamaz. Yağmur, içimde sıkışan ne kadar soru işareti varsa saydamlaştırıyor.Şu an için.
(...)
Atlısının geleceğine duyduğu güven ile zamanın nasıl geçtiğini farketmeyen beyaz bir cadıya mı dönüşeceğim? "Sen uzun cümlelerin efendisisin" diyen Kart Mecnun'a selam olsun. Karanlıkta karaladığımı görünce ışığıyla ruhumu aydınlatan yıldırımlara da... Gökkuşağı köprüsünün kokusuyla yıkanıyorum, gözlerimi kapadığımdandır, çürüyorum...

Hiç yorum yok: