Nefis, pırıl pırıl bir rüya gördüm dün akşam.
Eski Ankara evlerinin bulunduğu bir semtte, karşılıklı ahşap evlerin bulunduğu o incecik, camdan cama sıcak komşu sohbetlerinin yapılabildiği bir ahşap evde kalıyorduk. Karşıdaki açık mavi sıvaları dökülmüş ahşap eve de, gök rengi gözleriyle tanıdık bir yüz yerleşmişti. Sümbüller vardı pervazda, mor mor, laci laci. Güneş parlarken hüm ihtişamıyla, hayatımda duyduğum en güzel kuş ötüşüyle tanıştım. Sülün gibi uzun, lakin parlak turuncu tüyleriyle uçarak geçti üzerimizden. Kuyruğundaki son 2 santim bembeyazdı. Mutlulukla uyandım.
Sanıyorum bu rengarenk rüyaya sebep, kendisini aynı gerçeklikle içine çeken Gülsen Varol’un Albümdekiler kitabıydı. Roman öyle sıcak, öyle akıcı ve üslup öyle nefis ki, yatmadan önce okuyup okurken uyuyakalınca, romanın içine uyandım. Belki devam etseydi rüya “Mihriban” olacaktım, belki “Sanem”…
Ben, bana düş kurduran gerçeklerle, gerçek gibi hissettiren düşleri çok, ama çok seviyorum.
6 yorum:
Düş kurduran gerçeklerin sarmalında yitmeli.
BU GÜNLERDE MUTLULUK VE HÜZÜN YAŞLARI DOST OLDULAR GÖZLERİMDE.. BİRLİKTE AKIYORLAR!!
BENİ NASIL DUYGULANDIRDIĞINI TARİF NE MÜMKÜN SEVGİLİ KUZUM?
BENİ SIMSIKI SARAN GÖLGENDE DİNLENİYORUM.. TEŞEKKÜR EDERİM.
@oyumben
ibrenin gerçek gibi hissettiren düşler kısmı ağır bastığında adı şizofreni oluyor zannımca.
@Hasretsenfonileri
:)Birbirimizi dinlendirebilmemize bayılıyorum
Aynı duyguları paylaşıp,aynı havayı soluyabilmek ne güzel.
Bir albüm yaprağından hayatın içine akmak böyle olmalı sanırım.
Teşekkürler ediyorum bu güzel anlatım için.
Saygılar sevgiler.
Farklı farklı katmanlara sahip insanları aynı duygularda buluşturabilmek sanat olsa gerek Tufan, bunun için Albümdekiler'deki sanatçıya teşekkür etmek lazım.
Ayrıca hoşgeldiniz :)
İnsan ruhuna söylenen tatlı bir ninni gibiydi kitap...
İyi geldi...
Yorum Gönder