10 Temmuz 2007 Salı


Kaçışımı kendi ellerimle tıkayışımın, nemiyle boğduran hikâyesi bu.
Kaçış.




Büyük bir mikrodalga fırının içinde kaplumbağalarımı güneşlenmeye bıraktım. Fırın çok geniş ve yüksekti, İngiliz metrolarına benziyordu. Salonun tam ortasında duran fırından kafamı dışarı doğru çıkardım, baktım kimse gelmemiş daha. Tekrar içeri girince, şok oldum. Bir sürü güvercin, başımı çevirmemi fırsat bilmişler ve kaplumbağalarımın kollarını bacaklarını yemişler. Bir tanesi hala aç gözlülükle kabuğunu gagalıyor. Eksik kol ve bacaklarıyla, kaskatı kesilmiş kaplumbağalarım. Bir tanesinin kabuklarının kenarından tutuyorum ve havaya kaldırıyorum, uçan güvercinlere nefretle küfrederken. Ölmüş.
Huzursuz şekilde fırından dışarı çıkıyorum, kapağı kapatıyorum.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Deneme... deneme...

Adsız dedi ki...

mamy

gülsen VAROL dedi ki...

bu da bir deneme..

gülsen VAROL dedi ki...

bu da bir deneme...

Adsız dedi ki...

ayyyyyy