24 Nisan 2011 Pazar

Eğer..

Eğer aynı uzayın iki farklı noktasında mümkün olmayan insanlar farklı bedenlerde aynı eski arayış ve arzu ile aynı varoluş hayalini görüyorsa, zamanda bir solucan deliği açılır ve zihinleri buluşur. 
Zihinler bir defa buluştuğunda zaman-mekan kısıtı ortadan kalkar ; fiziksel bir kavuşma da gerçekleşir. Akla gelen ilk soru şudur: “Şimdiye kadar nerelerdeydin..?”
Varlığı çoğaltma arzusunun yönlendirilmiş ilk metası bedenler;  yalnızca birbiri içinde erimeyle son bulacak bir eylemle tatmin olabilecek zannederken, kendilerinin sadece birer araç olduğunu göremeyecek kadar kördürler.
Bilinç bilir, fakat anlatamaz. Çünkü maddesel titreşimlerin ruha kattığı hazzı engelleyebilecek güçte olmadığı gibi, buna gerek olmadığını da bilir. Esas bilgeliği bilincin;  bedenin kısıtlılığını bilmesi ve daha üst bir arzu etrafında bir araya gelen bedenlerin, amacı araca yönlendirerek doyum noktasına ulaştıkları sanrısının yetersizliğini ruha hatırlatması gerektiğini bilmesidir.

Başaramadığı zaman hayalkırıklığına eşlik eden fiziksel bir doyum ve eksik kalan ruhun başka arayışları,
Başardığı zaman ise sonsuzluk olur. 

1 yorum:

oyumben dedi ki...

Zamanın solucan deliğinden içeri kaçtım.
Bilincin bilip de anlatamadığı her şeyi duyumsayarak sonsuzluğa ulaşmalı...Belki de hayatın amacı budur!?