6 Eylül 2008 Cumartesi

Doğuluyuz, deriniz.

Gelişimin bize getirdiği şey, bir batılı yaşam tarzına sahip olunabileceğini, ve "batılı"nın ne olduğunu öğtermek oldu. İlginç olan, batılı gibi yaşamayı öğrendik, ama, bilgiyi bir "doğulu" gibi işliyoruz. Duygularımızı tutkuyla, bilgiyi en insan öğeleriyle harmanlanmış şekliyle yorumluyoruz. Batının mekanik öğretilerini, kendi kültürel birikimimizle sorguluyoruz, asla sahip olmadıkları.

Duygularımızda sonuna kadar açığız. Sevgi doluyuz. Sevgiye hürmet ediyoruz. Biz, gerçekten SEVİYORUZ.

İnsan olmak, anlamı aramak demek. Değerler anlamı anlamlı kılıyor. Bizim asla yapmayacağımız ihanet algımız, bencilliğimizi diğer insanlar söz konusu olduğunda yok sayabileceğimiz bir kültürel genimiz var. Değerlerimiz var. Ve insan sevgimiz.

Bunlardan feragat edemeyiz. En temel farkımız, bu.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

derinlik bana göre izafi bir ölçü..Kimine göre "dip", bir başkasına göre "satıh" olabildiği süre.. derinliği nasıl algılar veya tanımlayabilirsin?
Çünki bir de bakmışsın, bugün derin bir kuyu zannettiğin, yarın ayağını yıkadığın leğen oluvermiş!