6 Haziran 2012 Çarşamba

Başlıksız Bir Gün


Sabah sırtımda ve kollarımda var olduğundan bile bihaber olduğum kaslarımın ağrısıyla gözlerimi açarken bile gülümsüyordum. Güzel bir gün olsun bugün, dedim içimden.

Dün akşam kendime bir iyilik yapıp spora gittim. Kendime iyilik yapmayalı uzun zaman oluyor.  Aero-Taebox gibi bir dersti. Sürekli hareket ettik, sürekli.. Terledikçe rahatladım, rahatladıkça vücudumda iyi birşeyler yapmış olmanın acılı hazzı dolaştı. (Aslında kaslarım acımasın diye endorfin salgılanıyor, bi numarası yok keyfimin.Ama şimdilik bunu karıştırmayalım.) Hoca önce sağ bacağı çalıştırdı. Çok uzun süren tek bacak çalışması sonunda -bana 20dk gibi geldi- bacağım alev almış yanıyordu. Tek böyle hisseden ben olmasam gerek, grup dağılmıştı. Hoca diğer bacağı çalıştırmayı unutup başka bir harekete geçerken önlerden bi adam
"-Hocam, diğer bacağı atladık." dedi.
Yanımdaki kadın "-Hani.." dedi,
"- ..sınıflarda ön srada oturan gerizekalı çalışkan çocuklar vardır ya, atlarlar herşeye.. Bu da öyle."

Aklım çırpıklanmış, kadını doğru duyup duymadığımı düşünürken biri kadına hitaben cevap verdi:
"-Hani..sınıflarda arka sıralarda oturan dersi kaynatmaya çalışan gerizekalılar vardır ya.. Sen de öyle.."
Kadın özür diledi, hoca diğer bacağı çalıştırmaya başladı…Ben de az önce yaşananlara şahit olmanın şokunda, beynimi çalıştıramadım..

Eve yürürken vücudumu hafif hafif yalayan rüzgarı selamlayıp,yaz gelmiş olmalı diye düşündüm.. Bu defa gelmiş. Ben de kendime gelmeliyim. Evdeki kendi krallığıma çıktım, yatağa uzandım. Tv'de Julie & Julia vardı…

Terasa çıkıp sigara dumanını şehrin üzerine üflemek istedim. Küçük bir kibir yaşıyorum bunu yaparken. Darrel'ın söylediği gibi, iç dünyan dış gerçekliğini yaratıyor. Tanrılar Okulu'nda da dediği gibi  "The world is such because youre such" Dünya böyle çünkü sen böylesin.
Belki de gözyaşı döktüğüm o olayları da ben yarattım. Hani bi seviyede yaratıcıyız ya. Önceleri çok iyi bir gerçeklik algım vardı ve mutlu oldum. Zamanla korkular ve endişeler beni sardı, ve korkularım elle tutulur gerçeklere dönüştü. Dünya böyle, çünkü ben böyleyim, onu da ben yaratıyorum. Bazen bu cümle kendine yüklenmek gibi geliyor, bazen de inanılmaz hafifletiyor. Sorumluluğu almak sanıldığı kadar ağır değil, aslında.. Çok hafifletici bir şey. Kontrol etmeye ihtiyacıız var ve tüm mutsuzların sebebi kendimiz isek, bunu da kontrol edebiliriz. "Hayatı geldiği gibi yaşa"  cümlesi asırlar boyu çok, çok yanlış anlaşılmış zannımca..

Bugün Aero-Yoga var.. Bakalım neler olacak.

1 yorum:

Neden diye sorma bana! dedi ki...

Terasa çıkıp sigara dumanını şehrin üzerine üflemek istedim... Yalnız bir kibirle...