7 Şubat 2009 Cumartesi

bir-iki-üç, beş altı yedi..

Uzun zamandır yazamadığımın farkındayım, bazen hayatın akışına öyle kaptırıyor ki insan, bazen de o akış öyle dolu oluyor ki, nefes almaya fırsat bulduğunda şanslı sayıyor insan kendini.

Bugünden, hatta bir saat öncesinden başlayasım var bugün. Ve hak ettiği üzere açık günce halinde devam edecek bu blog bir süre. Yazmayı özlüyorum…

İnanılmaz bir dans gecesinden daha çıktık alnımızın –resmi anlamda-teriyle. Her hafta haftada iki defa gittiğimiz salsa bir anlamda hareketsiz hayatımıza hareket katyor. Dans etmeyi ezelden beri severim, serbest stil, kendi stilimde. El yumruğu yemeden insan kendi yumruğunu değirmen taşı zanneder misali, ciddi olarak bu işe bulaştığımdan beri “o-ov.. nasıl yani?” demiş, ve kendime olan güvenimi tamamen kaybetmiş durumdaydım. Neyse ki zaman geçiyor, figürler gittikçe daha kombine hale geliyor, ve baştan adım saymalarla geçirdiğimiz sıkıcı saatler yerini kombo dönüşlere ve eğlenceye bırakıyor. Özellikle bu gece çok eğlendim. Sanırım kaptık. Yaklaşan o önemli günde kocaman uzun eteğimle fırıl fırıl dönerek dansetmek niyetindeyim. Beyler, sizden de iyi performanslar bekliyoruz :)

Yakında salsa ve bachata sevenler için bir playlist koyacağım. Belki bir çeşit soundrack hazırlarız ve küçük cdler halinde hediye ederiz, belli olmaz.

Herkese sevgilerle, çok uykum geldi ve sistemim kapandı kapanacak, bu yazı da böyle yarım olsun.




3 yorum:

Adsız dedi ki...

dans dans danss... uçuşan etekler, dağılan parfüm kokuları, topuklu ayakkabılar, yaldızlı tişörtler... hepsi ayrı bir iz, ayrı hayatları taşıyan ayrı stiller!!! bir parça hüzün, biraz alkol, mutluluk da; biraz dans tutkusu ve sonuçta SALSA... sevgilerimle!!

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
pebble dedi ki...

sağlam bir salsa tanımı oldu :)