17 Kasım 2008 Pazartesi

Zihnin pijama hali

Yeşil gözlü Şutga çingenesi balkan göçmeni bir kadının eğitmenliğinde ilk araba sürüşüm olarak sarıldığım direksiyonda, yandan hızla geçerek yüreğimi ağzıma getiren sarı renkli bmw’ye okkalı bir küfür sallamak. Şok halinde küfrün ne kadar doğal çıktığına hayret etmek. öğrenilmiş bir davranış olup olmadığı üzerine düşünmek. Bu arada taktırdığı neonlara gülmek.

Bir önceki virajın nasıl dönüleceğini öğrendikten sonra bir başka sürücü adayının aynı pozisyonda virajı almak için titrek şekilde ter döktüğünü görünce dalga geçmek ve az önce kendinin yaşadığı gergin ifadeyle alay edebilmek için adayın yüzüne bakmaya çalışırken önündeki taksiciye çarpmaya ramak kalmak. Bmw’ye sallanan küfrün kendine sallanması, ses çıkaramamak.

Çingene kadının bir türkü tutturması, ayakla ritm tutmak isterken yol ortasında frene basmak. Fren pedalının hassasiyetine hayran kalmak. Çingene kadından küfür yemek.

Pazar günü mevlüde gitmek. Ölüm üzerine düşünmek. Ölenin yakınlarından başka geri kalan herkesin seremoniye iştirak ve bilmişlik taslayarak işlerindeki başarısızlık- idareci olamama duygusunu tatmin etmeye çalışmalarını görmek. Bunun belli bir yaş grubuna yapışmış olduğunu gözlemlemek. Bir küfrü de alkışlar eşliğinde kendilerine göndermek.

Eve dönmek, tv açmak, şarap koymak.

İçmek, içmek…

*Japon kadın, üç çocuğuyla birlikte masada oturmaktadır ve ben en küçüğü sevmekteyimdir. Kadın elindeki 12x12lik tahtayı getirir ve bana “Suntag’ı nasıl oynamak gerekiyordu, normal oynanmıyor, değil mi?” diye sorar. Suntag binlerce yıllık özel bir oyundur, zamanında yalnızca kayalar arkasında Japonyanın geleceğine karar veren uzun bıyık ve sakallı bilge heyetleri tarafından içlerindeki aşkınlığı ve içkinliği dengeye ulaştırabilmek için oynadıkları bireysel bir eğitim oyunudur ve oyun kesinlikle ne açık bilinçle ne de uykudayken oynanabilir. “Elbetteki hayır, onu ancak bilinç akışının en verimli olduğu zihnin pijama halinde oynayabilirsin” derim. Saçları tepeden topuz yapılmış zarif fakat cahil Japon kadın minnetle gülümser, elindeki tahtayı masanın üzerine koyar, önüme doğru iter.

Hiç yorum yok: